Etkinlik
2019 Yazına harika bir partiyle hoşçakal dedik
TÜRKİYE’de yeme-içme endüstrisinin henüz yeni başladığı günlerde, İstanbul’un en lüks restoranlarından biriydi Sunset... Bugün 25’inci yılını kutlayan Sunset, İstanbul’da gastronomi turizminin de önemli duraklarından biri konumunda. “İlk açıldığımızda patronlar kulübü gibi değildik. Yuppie diye adlandırdığımız üst düzey yöneticileri, beyaz yakalıları restoranımıza çektik” diyen Sunset’in kurucusu Barış Tansever ile sektördeki 25 yılını konuştuk...
25 yıl bir restoran için önemli midir?
Hızlı yaşamın, şehirleşmenin getirdiği hızlı tüketim bir takım mekanları çok çabuk parlatıp çok çabuk söndürüyor. Yeme-içme özellikle son 30 yılda hayatımızda önem kazandı ve bunun 25 yılında Sunset var! Sunset’in varlığı sürdürülebilirlik. Dünyadaki örneklere baktığınız zaman, en rafine restoranlar illa ki en popüler yerler olamıyor. Kalburüstü kalıp, bir de popüler olmayı becermek zor; sonuçta şehrin görgüsü, bilgisi, deneyimi ve geliri en yüksek kesimlerine hitap ediyoruz. Onları bu yoğun tempolarından çıkartıp dünya standartlarında bir hizmet veriyoruz. Türkiye için söylersek, henüz 95 yaşında olan bir cumhuriyetin son 25 yılında yer almak çok önemli. Açıkçası hayallerimizin ötesinde şeyler gerçekleştirdik. Sunset İstanbul markasının da çok önemli bir tamamlayıcısı oldu diye düşünüyorum.
Sunset 25 yıldır çizgisini koruyarak nasıl ayakta kalıyor?
Sunset dünyanın en güzel şehirlerinden İstanbul’un en güzel noktalarından birinde yer alıyor. Birden fazla şeyi aynı anda başardı burası... Öncelikle aynı ekibi koruyabildik. Ekiptekilerin önemli bir kısmı 15 senenin üzerinde bizimle çalışıyor ancak bunun yanında genç insanları da kadromuza katmayı başardık. Çalışanlarımız başarması çok zor olan misafirle mesafeli ancak samimi olmayı becerdiler. Bugün Sunset’teki iş arkadaşlarım da kendini geliştirdi; gezip gördüler, öğrendiler. Ekibimizde yurtdışında okumuş yöneticilerimizle bir harman yapıyoruz. Aslında 25 senenin geçmişiyle geleceği birleştiriyoruz ve şu anda bir sonraki 25 yılın alt yapısını planlıyoruz. Ayrıca biz de ekiptekileri yurtdışına; Avrupa’ya, Amerika’ya yolladık. Her sene 10’a yakın personelimiz yurtdışına seyahate gidiyor. Bağları geziyor, restoranları deniyor, hizmet alıyor. Tabii hizmet alırken de hizmet vermeyi öğreniyor.